Koronavirüs pandemisi sonrası, hiçbir şey eskisi gibi değil. Bir süre de böyle devam edecek. En azından bu durumu idrak ettik.
Yeni normal diye adlandırılan, maskenin vücudun bir uzvu gibi kabul edildiği günler silsilesine eşlik etmek zorunda kalıyoruz.
Sokağa çıkma kısıtlaması günlerinin ardından hiçbir şey yokmuş gibi davranılan haziran ayı ve yaz dönemi sonrası pabucun pahalı olduğunu, acı tecrübeler ile anladık Kayseri’de. Vaka-hasta sayısının Türkiye zirvesine çıkması ve art arda alınan tedbirlerle bereket versin ki, yeniden stabil bir seviyeye gelebildik.
Tabii ki bu noktaya gelinmesinde şehrin mülkü erkânının ciddi bir tavrı söz konusu idi. Başta Vali Şehmus Günaydın ve Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın dirayetli duruşu ve kriz yönetim anlayışı fevkalade olumlu etkiyle geri dönüş sağladı da, hiç olmazsa şehirde sağlık sistemi çökmedi.
Birilerinin ısrarla anlamak istemediği durumu altını tekraren çizerek paylaşalım; Covid-19 pandemisini tüm dünya ile birlikte yaşıyoruz ve bugün itibariyle, ne kesin tedavi yöntemi var, ne de aşı… Sığınılacak liman, maske, mesafe, hijyen… Bu üçlemeyi hayatımızın merkezine oturtmaktan başka çıkar yol yok. Elbette buna ilave olarak, sosyal hareketliği minimize etmek de gerekiyor. Bilmem kaçıncı kez altını çiziyoruz ama bilinçli bireyler olarak, bu sorumluluğu hep birlikte üstlenmek olmazsa olmazımız.
Tekrar, tekrar bu konuyu niçin sütunlarımıza taşıdık?
Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp insanların önüne aynı şeyleri koymak kimsenin hoşuna gideceği bir davranış türü olmamalı. En azından biz böyle düşünüyoruz. Lâkin, 12 Ekim’de okullarda yüz yüze eğitim başlıyor ve doğal olarak Kayseri’de salgın pik noktasını görmüşken, endişeler var. İşe bu sebeple okulların kapısının açılacağı pazartesi günü öncesinde, çocuklarımız kadar ebeveynlerin de özenli davranması gerekiyor.
Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ortaklaşa eş güdüm toplantılarıyla okulları tüm koşullara uygun biçimde hazırlıyorlar. Sınıfta öğrenciye düşen metre kare hesabı. Hijyen kurallarının bütünü adına alınacak önlemler. Öğrenci sayısı. Daha birçok hassas noktanın hayata geçmesi için muammalı hummalı bir çalışmadan bahsedebiliriz.
İşte tam burada anlatmaya çalıştığımız hadise bu. Herkes bilinçli birey olursa, sorun kalmaz. Okullar açılmadan önce herkes, her kesim şöyle etraflıca ne yapabileceğini ve kendi sorumluluğunu adam akıllı düşünsün. Kim ki sorumluluktan kaçar, faturayı hep birlikte öderiz…
Demedi demeyin; sorumluluk tüm toplumun, hepimizin!












