Gün geçmiyor ki gündemimiz değişmesin. Uluslararası çapta ülke çapında derken dönüyoruz Kayseri gündemine… Siyaseti, sporu, asayiş olayları, trafik çilesi hatta yaya çilesi. Her an her saat değişik bir gündem maddesi konuşulan sosyal medyalar, kulaktan dolma söylemler, yalan yanlış araştırmamış bilgiler. Peki, kim haklı kim haksız, kim doğru kim yanlış?
Her konuda bir fikir sahibiyiz. O fikir nerden, nasıl, hangi kaynaktan geldi? Doğruluğu nedir?
Her meslek her sosyal hayat elbette ayrı ayrı gün ayrı ayrı emek ister. Her konunun tartışılacağı veya fikirlerin alış veriş yapılacağı yerde her yer değil. Kalesi kalesinin etrafında bırakın Kayseri’yi Türkiye’yi, sonsuz bir fikir kuyusu var. İkna çabası var. Benim fikrim bu senin ki de böyle olmalı diye bir baskı elbette kabul edilemez.
Ancak gelin görün ki sabit fikir ve düşünce her alanda her yaşamda her insanda artık var. Hele hele yaş aldıkça da en sevdiğim ve karşımdaki insandan duyduğum hoş bir cümle var. ‘Ben eskiden, biz eskiden, bizim zamanımızda” diye başlayan sohbetler hep geçmişe dönük. Peki ya gelecek. Peki, yarınımız, peki bizden sonra gelecek günler ve nesiller için var mı bir fikir. Doğduk, yaşadık, öldük. Bu mudur?
Bu yazılanlar suyun görünen yüzü ya suyun altında kalan kısım. İşte meselenin ana kaynağı bence budur. Görüş farklılıkları olabilir herkesten ayrı bir ses ayrı bir fikir ayrı bir düşünce illaki çıkacak. Bu da hayatın notasız melodisidir. Çeşitlilik olmazsa hayatında tadı olmaz. Ama günümüzde bu çeşitlilik hakkında sadece bencillik yer alıyor. Ben ben ben.. Sen yok. Ya da ‘Bir dinleyim bakayım, karşımdaki insanoğlu ne demek istiyor. Olumlu olumsuz da olsa fikirler uyuşmasa da karşımdaki insanın sözünü sonuna kadar dinlemek isterim’ demek nerede?
Mevsimler bile kendi zamanını şaşırmışken, insanlarında kendini ve karşısındakinin şaşırdığını görmesi son derece normal geliyor artık. En küçük tartışmada bile kavgaya hazır durumdayız. Ders almak, geçmişte yapılanları hatırlayarak geleceğe daha keskin gözle bakmak, geçmişte yaşamamak her an bize dedelerimizden aktarılan sözler. Biz tamamız, bizden sonrakiler eh diyelim sonrası ise meçhule giden bir gemi misali. Umarım sosyal hayatın gereksinimlerini yerine getiren ahlak sahibi bireyler yetiştiririz. Hoşgörünün önünde duran görgüsüzlerden olmama adına bilgi sahibi olmak için bir kez daha hatırlamakta fayda var… Yaratılanı sev yaratandan ötürü…