Kayserispor dağları, tepeleri, denizleri aştı deyim yerindeyse derede boğuldu Trabzon’a karşı. Direkten dönen top, kaleci Uğurcan’ın fizik kurallarını altüst eden kurtarışları derken, 90 dakikanın ardından hanede bir puan kaldı.
Geçen hafta Sivas deplasmanında eksik kaldığı mücadeleyi 5-2 gibi ağır bir yenilgiyle noktalayan, sonrasında da stajyer teknik direktör Sinan Kaloğlu ile yollarını ayıran ve Sergej Jakirovic’e işbaşı yaptıran Kayserispor’un bir haftada yaşadığı futbol değişimi, yeryüzü ile gökyüzü arasındaki fark kadardı. Elbette bu değişim olumlu manada idi. Sarı-Kırmızılı takım kazanmak adına her bir şeyi sahaya yansıttı ama olmadı.
Futbolun adaleti olsa, 3 puan Kayserispor’un hanesine yazılmalıydı lakin 90 dakika sonunda ev sahibi 2 puan kaybetti, Trabzon ise 1 puanı cebine koymayı bildi. İyi de arkadaş, bir haftadan daha az sürede bu takım nasıl oldu da pozitif manada bu kadar değişti… Bu sütunlardan en az 10 kere kaz kafaya anlatır gibi anlattık, çok geç duyudu, biz yine tekrar edelim… Trabzon maçında bir teknik adam dokunuşu gördük. Yeni gelen teknik patron, elindeki kadroyu optimum verimle ve her futbolcuyu orijinal mevkisinde sahaya sürdü. Bir de bu takımı yakan-yıkan 3’lü defans salaklığından vaz geçti. Doğru adımları attı, karşılığı istediği 3 puan olarak almasa da, pozitif futbol olarak sahaya yansıttığını herkes gördü.
Jakirovic hoca, aslında futbolu bilen herkesin beklentisine cevap oldu. Tüm mevkilerin seçiminde genetik orijini ön planda tutunca, Kayserispor’un özgüveni 90 dakikaya yansıdı, herkes sorumluluğun bilinciyle elinden geleni yaptı. Daha önce verdiğimiz örnek gibi, patlıcanı soyup, bundan cacık olur aptallığına soyunmayınca, takım huzur buldu, futbol oynadı. Yani bizim avaz avaz bağırdığımız, hatta üzerimizi başımızı yırttığımız gerçekleri bir çırpıda hayata geçince Kayserispor tamamen normalleşti. İyi de kardeşim, futbol adına saçmalamanın nirvanası yaşanırken, “Etmeyin, yapmayın beyler” derken bu ses niye duyulmadı ona hayıflanıyorum şimdi ben.
Futbol okumasının ve oyun formasyonunun doğru, net ve tartışmasız olduğunu daha ilk haftadan belli eden Jakirovic’in işi zor mu zor. Ancak bu takım başarabilir. Ancak kuru inat uğruna, Sinan Kaloğlu’nu bu takımın başına getirenlere ve görevde tutanlara şimdi buradan ne demeliyim, bilemedim…
Neyse, dün dünde kaldı, geçmişten ders alarak yarınlara bakalım…