Türkiye gündemi tıka basa dolu ve neredeyse dakika başı değişiyor; ne ararsanız var…
Mesela dün, TÜİK enflasyonu açıkladı memur ve emeklinin zam oranı belli oldu. Haziran ayı enflasyonu yüzde 1.37’imiş meğerse. Yersen tabii. Yıllık rakam ise, yüzde 35.05’miş… Oh ne güzel memleket…
***
Yeni açılım süreci deyin, ‘Terörsüz Türkiye’ deyin adı her neyse, yeniden sert biçimde vizyonda. Bölücü terör örgütü, silah bırakacakmış… Bölücü örgütün uzantısı o siyaset parti de art arda şartlarını sıralamaya devam ediyor; malum arkası da yeni anayasa çalışmaları filan, hayırlara vesile…
***
Ormanlarımız yanıyor, bildiğiniz gibi. Her yaz mevsiminde aynı hikâye, aynı terane… Yangın yorgunu bir ülkeye dönüştük bu sıcaktan daha sıcak zaman dilimlerinde ve bilmem kaç yıldır olmayan uçaklarımızı konuşmaktan irite olduk artık.
***
Nur topu gibi bir CHP davamız var… Sayısal loto gibi 8 Eylül’e devretti. Bakalım mutlak butlan kararı çıkar mı? Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu partiyi devralır mı? Bu ve benzeri sorular, buradan eylüle yol olur demedi demeyin…
***
Kamuda çalışan işçiler ve bağlı oldukları sendikalar kıpır kıpır… Hükümet ile arada rakamsal bakımından arada uçurum var. Yani greve ramak kala, bindik alamete gidiyoruz kıyamete durumları karşımızda arz-ı endam ediyor anlayacağınız…
***
TBMM’de tartışmalı iklim yasası kabul edildi. Şimdi görüşülen ise zeytinliklerin madenciliğe açılmasını öngören ve iki kez geri çekilen yasa vizyonda. Bakın bu konu çok konuşulur ve de tartışılır, yani bu köprünün altından çok sular geçer…
Ülke gündeminde daha bu ve benzerleri gibi onlarca konu var. Ancak, can yakıcı olan ve vatandaşın bam teline basan tek bir gündem söz konusu: Hayat pahalılığı, alım gücünün sürekli düşmesi ve enflasyon… Bunun dışında kalanlar, hep ikinci planda. Siyasiler ne anlatırsa anlatsın, vatandaş cebine bakıyor, bir de mutfaktaki tencerede ne kaynadığına…
Gerisi… Gerisi yok…