Başı belli sonu bilinmeyen bir çukurun içerisindeyiz, bugün de, yarın da hep aynı şeyleri konuşur olacağız. Hikâye aynı, ardından gelenler aynı.
Farkında mısınız herkes sürekli bir eleştiri durumunda; sanki sürekli birilerini memnun etmemiz gerekiyormuş gibi bir hava estiriliyor.
En küçük bir konuda bile insanlar kendi penceresinden bakıp öyle değerlendirmelerde bulunuyor.
Kimse de demiyor ki; acaba onun penceresinden bu durum nasıl görünüyor?
Haliyle, düşünen kimse kalmamış!
Oysaki sürekli eleştiri halinde olmak bizlere ne getirisi var.
Koca bir hiç!
Ama bizim milletimiz bu durumu anlamamak için olağanüstü bir şekilde direniyor.
Resmen iletişim çağında; iletişim edebinden uzak, cüretini bilmeden ahkâm kesen bir millete sahibiz.
Fakat bunun farkındalığı pekte gözler önünde değil.
Aslına bakarsanız, söyleyecek çok şey var…
Fakat bizim toplumumuz iletişim kurma noktasında sürekli sınıfta kalıyor.
Sorun büyük ve kimse görmek istemiyor.
Ve unutmayın ki; eleştirinin amacı hata aramak değil, doğruyu yanlıştan ve eğriden, iyi ve güzel olanı çirkin olandan ayırarak görünür duruma getirmektir.