Yaşamın birçok evresinde insanlar davranışlarını değerlendirebilmek için diğer insanlarla sürekli olarak kıyaslama eğilimindelerdir.
Bu kıyaslamalar genellikle başarılar, yetenekler, sosyal statü ve olmazsa olmaz dış görünüş.
Artık gelişen teknolojiyle birlikte insanların neler yaşadığından tutup nerede olduklarına ve neler yaptıklarına kadar kolayca haberdar olabiliyoruz.
Örneğin, sosyal medyadaki mükemmel ve mutluluk dolu hayatlar, insanların kendilerini başkalarıyla kıyaslamasına daha fazla neden olabiliyor.
Durum böyle olunca insanlar artık mutlu olmak için başkalarının performanslarına ve sahip olduklarına göre kendilerini konumlandırıyorlar.
Oysaki mutlu olabilmenin bir maraton yarışı olmadığını bilmemiz gerekir.
Mesela illa bir kıyas yapılacaksa bu kendinizi kendinizle kıyaslamak olsun.
Önceki gününüz, haftanız, ayınız ve yılınızı temel alarak gelişim göstermeye çabalayınız.
Çünkü başkalarıyla kendinizi kıyaslamanız size bir fayda kazandırmadığı gibi olumsuz etki gösterdiğini de anlamalısınız.
Siz, siz olun: Kendinizi geliştirecek, daha iyi hissettirecek çalışmalar, aktiviteler ve hobiler yapın.
Bunu yapmak daha güçlü bir karaktere sahip olmanızı sağlayacaktır.
Demem o ki: kendinizi tanıyın, değerlerinizi belirleyin ve kendi yolunuzda ilerlemeye odaklanın.
Herkesin farklı bir yaşam hikâyesi ve değerleri vardır, bu nedenle başkalarıyla kıyaslama yapmak yerine, kendinizle barışık bir şekilde yaşamınızı sürdürmeye bakın.
Sahip olmadıklarınıza odaklanmak yerine sahip olduklarınıza ve hayatınızın olumlu taraflarına odaklanın.