Dünyanın her yerinde bir virüs gibi kadın cinayetlerinin ve daha birçok insan dışı vakaların gün geçtikçe artması sizce de çok korkunç bir durum değil mi?
Bir erkeğin ‘kadın üzerinden güç göstergesi yapması… İnanın bu kadar acizlik olamaz!
Her gün haberlerde, gazetelerde neredeyse beş haberden üçü kadın cinayetlerinden oluşmakta.
Hatırlarsanız Kayseri’de geçen yıl 13 Eylül’de Melikgazi İlçesi Anbar Mahallesi’nde okul harçlığı biriktirmek için çalıştığı işinden evine giderken öldürülen 18 yaşındaki Edanur Çoban’ın davası sürüyordu.
Geçtiğimiz günlerde ailenin avukatı yaptığı açıklamada:
‘1 yıllık hukuk mücadelemizin sonuna geldik ve katil zanlısı ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezası aldığını belirtti.
Duruşma sonrası verilen karar ile ilgili açıklama yapan acılı anne:
‘Adalet yerini buldu. Kızımın kanı asfaltlarda kalmadı. Polisime, savcıma, avukatıma güvendim.
Benim yavrumun kanını asfaltta bırakmadılar. Sonucumuz çok güzel oldu.
Ben kızımın kanının karşılığını adaletle aldım’ dedi.
Acılı baba ise:
‘Kızımın kanı elhamdülillah yerde kalmadı. İlk günden beri ciğerim yanıyor. Ben, bir babayım.
Bu yaşta evlat acısı yaşadım. Şu Erciyes’in karını getirin, ciğerime basın sönmez ama ağırlaştırılmış müebbet beni rahatlattı. Kızım belki geri gelmeyecek ama verilen karar beni rahatlattı.
Kızımın katili de gün yüzü görmeyecek. Bir insan sevinir mi? Seviniyor’ dedi.
Sizi bilmem ama ben acılı anne babanın konuşmasını dinlerken yutkunamadım.
Ateş düştüğü yeri yakar derler ya işte öyle bir şey…
Feryatları ne yere sığar ne göğe!
Neyse ki adalet karşısında zanlıya verilen bu ceza insanların içerisine âdeta su serpti ve bir kez daha şahit olduk ki, hukuk mücadelesi yönünde kadının yaşam hakkının korunması anlamında önemli bir karara daha imza atıldı.
Dilerim ki: vicdani duyguları gelişmemiş, gözlerine perde inmiş, can yakmış, ocaklar söndürmüş kişilerin adalet karşısında hiçbir zaman gün yüzü görmesin!