Öyle bir yüzyıl ki; insanlar adeta enkaza dönüşmüş, sağduyu gelişmemiş, anlaşılmak imkansız, anlamaya çalışan yüzeysel, her şey sanki koskocaman bir boşluk! Bakın sokakta, toplu taşımalarda, çalışma alanlarında vb. birçok alanda kendisini bilhassa kanaat önderi zanneden, vasat uzmanlıklara bürünen içi boş yavan insanlar ne kadar da artış göstermiş hepimiz bu durumu görebiliyoruz dur. İşte sorunsalımız da tam olarak burada başlıyor. Hemen hemen herkes her şeyi bildiğini zannediyor neredeyse her alanda böyleyiz. En çokta siyaset ve toplumsal olay larda. Hepimizin gönlünden geçen bir siyasi yaklaşım veya anlayış vardır, olmalıdır da. Kimsenin buna itirazı yok. Ancak son dönemde körü körüne destekleme, mahal lelere ayrılma, ayrışma gibi çok ke skin kutuplaşmalar yaşıyoruz. Üstelik bilgi sahibi olmadan bir görüşü savunan insanlarımız bile var. Evet, hiç akıllıca bir durum değil! Adına toplumsal buhran mı demeliyim, yoksa körü körüne inanç mı anlamakta zorlanıyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki: karşınızdaki insanı ne kadar sever seniz sevin, ne kadar desteklerseniz destekleyin objektif bakmadığınız sürece ve doğru bilgiye ulaşmadığınız müddetçe, başkalarının verileriyle yaşamınızı sürdürmek zorunda kalırsınız. O yüzden siz, siz olun başkalarının sözleri üzerinden, kulak dolma ifadelerin arkasına sığınmakla yetinip kalmayın! Kendi fikirlerinizi ön planda tutun, şahısları değil! Ve okuyup öğrenmekle yeşersin her yeni gün ruhunuz…