Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek Anadolu'nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki, haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
En azından bir bölümünü ezbere bildiğimiz bu dizeler, Necmettin Halil Onan’a aittir ve dün yıldönümünü kutladığımız Türk tarihinin destansı zaferlerinin en önemlileri arasında yer alan Çanakkale Zaferi’ni en iyi anlatan şiirlerden birisidir elbette.
18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nün 110. Yıldönümü. Türk tarihinin bu dönüm noktasını hem iyi anlamak, hem de iyi anlatmak hepimizin boynuna borçtur.
1.Dünya Savaşı Sırasında 1915-1916 yılları arasında yaşanan kara ve deniz muharebelerinde, değişik kaynaklara göre, 250-300 bin arasında şehit verdiğimiz Çanakkale’de Türk’ün gücü dünya tarihine altın harflerle kazınmıştır.
Bugün bu topraklar üzerinde özgürce yaşıyorsak, nefes alıyorsak ecdadımızın şanlı direnişi sayesindedir. 7 düvele karşı verilen mücadelede sonunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti doğmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bu toprak için toprağa düşen şehitlerimizin aziz hatıraları karşısında, saygıyla bir kez daha eğiliyoruz, minnetle yâd ediyoruz.
Milli şuurla ve yüksek bir sesle bir kez daha diyoruz ki;
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır!