Patladı, pataldı… Kayseri’de magandalık patladı gitti…
Henüz birkaç gün önce bu köşeden yazmıştım; ne idüğü belirsiz tipler diye.
Otomobilde…
Yolda…
Tramvayda; hâsılı orada-burada, hayatının her alanında var ve aramızdalar ne yazık ki insan doğmuş, sonrasında olamamış modeller.
Bakın Kayseri’de aynı gün içinde sosyal medyadan silahlı paylaşımla atar-gider yapan biri… Diğeri ise trafikte tartıştığı kişiye silah gösteren iki kişilik.
Bunlar elbette bize yansıyanlar. Birde yansımayanlar var ki, mislisiyle ve fazlasıyla bir biçimde karşımıza çıkıyor. Bu konuya dair bilmem kaçıncı kez yazıyorum. Hiddet ve şiddet sarmalı toplumu esir almış vaziyette ve hayatın her alanında tanıklık etmekten başka bir şey yapamıyoruz.
Her türlü ahlaksızlığın ve saygısızlığın geçer akçe, mübah ilan edildiği düzenin içinde öğütülüp gidiyoruz. Adalet duygusu hızla elimizin altından kayarken, gücü gücü yetene racon kestiği bir köşebaşındayız. Kaba kuvvet egemenliği ile yol yürümeyi ve mutedil insanları sindirerek bütün duyguları ağır yaralayan modeller manzumesinin kapsama alanını genişletmesi bu ülkenin beka meselesi olarak karşımızda duruyor.
Adalet yerine madaleti gören, hukuk değil de guguka razı edilen toplumun kahir ekseriyeti birlikte yaşama umudunu kaybetme noktasına gelmek üzere ve huzursuzluk toplumsal olarak had safhada. Pek ala siyaset kurumunun bundan haberi var mı acaba? Siyasetteki kısır çekişmelerde Türk toplunun geldiği noktayı takip eden, değerlendiren, çözüm üreten kimse var mı oralarda?
Bakın, hayatın içindeki bu gerilim düşmez ise millet olma vasfımızı kaybederiz ve vasat bir Ortadoğu ülkesine dönüşürüz; Irak gibi, Suriye gibi… Ben demiyorum bunu, yüzyıllar öncesinde çağ açan, çağ kapatan cennet-mekân Fatih Sultan Mehmet uyarıyor: Adaleti öldürürseniz, devlet yok olur mealinde muazzam bir nasihati var. Kısır çekişmelerden zaman bulursanız, o kısa ama fasikül dolusu yol göstermeye denk gelen uyarıyı bi zahmet içselleştirin de gereğini yapmak için harekete geçin.
Tekrar edelim, hiddet, şiddet ve bununla birlikte adalet duygusunun kaybolmasına sebep olan gelişmelere bir de cehaleti içine çekmiş maganda-zonta tiplerin yerden mantar gibi çoğalmasıyla ülke olarak yol ayrımına geliyoruz, haberiniz ola!
Elbette yaşadığımız öfke yüklü, şiddet sarmallı günlerin temel sebeplerinden en önemlisi de ekonomik. Ben kısaca yazayım, siz gerektiği gibi anlayın. Onu da yıllar öncesinden Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak bu ülkeye hizmet eden merhum Süleyman Demirel anlatıyor: Enflasyon ahlaksızlığın temel sebebidir. Bu sorunu çözemezsiniz, ülkede hiçbir şey düzelmez…