Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon…
Kayserispor’un oynadığı bu üç maç tıpkıbasım aynı skorla, yani 4-0 ile bitti.
Lig başlayalı 8 hafta geride kaldı, elde hüzün var, hanede ise galibiyet yok. Son iki sezonunu transfer yasağı ve dar bir kadro ile tamamlamasına karşın, ortaya koyduğu futbol ile hem beğeni kazanan, hem de hedefini tutturan sarı-kırmızılı takımın o eski halinden eser söz konusu bile değil. Oysa transfer tahtasını açtıran, 13 yeni oyuncuyu kadrosuna katan, Türkiye Ligi’ni iyi bilen bir Alman Teknik Direktör Markus Gisdol ile 2 yıllık kontrat imzalayarak sezona fiyakalı giren Kayseri temsilcisi, 8’lik periyodun ardından 5 beraberlik ve hiç galibiyet ile düşme potasında yer almasının elbette izaha muhtaç bir durumu var.
Boş teneke gibi tıngırdamak yerine sorunu dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışalım..,
Çok berrak biçimde yazalım! Zira mesele o, gitsin, bu gelsin vaziyetinden çok daha derin… Trabzonspor hezimetini değerlendirmek yerine sorunun temel kaynağını ortaya koymamız gerekiyor galiba… Birincisi… Büyük bir transfer planlama hatası var. Kadrodan ayrılan oyuncaların yerini doldurmak adına harala gürele kadroya dâhil edilen isimleri tek tek analiz etmekte mümkün ama gelenler gidenleri mumla aratıyor.
Stoper mevki geçen sezon dan beri en büyük problem kaynağı olarak karşımıza çıkarken, bu böl-geye derman olsun diye alınan Denswil’i hiç mi araştırmadınız mesela…
Bu adam ligin en ağır stoperlerinden birisi kardeşim…
Bildiğiniz ağır çekim oynuyor…
Aynı mevki için Gideon Jung tercihi var, kim getirdi, ölçütü neydi tartışılır. En problemli bölge stoper mevki sanıyorsanız değil. Ön libero, yani 6 numara oyuncu noktasında Kayserispor o denli zafiyet içinde ki, neyi nasıl anlatmak lazım bilemedim…
O bölgeyi tek başına Dorukhan’a bırakmak, inanın akıl kârı değil. Sizin tercihiniz bu olursa, rakip orta alanı elini koluna sallayarak geçer. Dorukhan’ın son iki sezonuna bakarsanız gerçeklerle yüzleşirsiniz. Tüm transferleri tek tek değerlendirebiliriz ama can alıcı iki önemli konu, Kayserispor’un filesinde 17 gol görmesi ve 3 puanı bir arada görememesinin baş müsebbibibidir vesselam… Kısaca izah edersek, sol bek Carole’nden stoper üretmek ise başka bir vaka…
Genç kaleci Deniz hariç, özellikle yerli transferin tamamına yakını ciddi sıkıntı kaynağı… İkincisi… Teknik Direktör Gisdol’ün oyun formatını da değerlendirmek olmazsa olmaz koşul. Eldeki kadronun malzemesi buysa, sistem ile bu kadar oynamak (bazen 3’lü, bazen 4’lü) gerçekten akıl tutulması… 4-1-4-1 (Trabzonspor maçı) anlayışının bedeline de hep birlikte tanıklık ettik. Tek ön libero tercihi, sanırım ligin en yumuşak takımının ortaya çıkmasının birincil sebebi…
Yani yeter seviyede olmayan bir kadroya bir de teknik-taktik zafiyet eklenince, tablo hazin hale dönüşüyor. Takımda sıkıntı se viyesi alarm boyuna adım atmış durumda. Hocanın sağlam bir mukavelesi var onu biliyorum. Gider mi, kalır mı a acayip bir denklem ama bakın kim gelirse gelsin mev cut oyuncu grubuyla Süper Lig’i kotarmak adına karşımızda duran fotoğraf, hiçte iç açıcı değil. Çözüm ne derseniz, transfer dönemi nin kapandığı bilinciyle, eldeki oyuncularla devre arasına kadar optimum bir futbol anlayışı monte edebilmek en akılcı yol olur. Tabii olarak bu süreçte alınabilecek kadar puanla devre arasını bulabilmek birinci koşul. Kayserispor devre arasına kadar bu oyuncularla gideceğine göre, Karpuzatan Tesisleri’nde teşhis, tedavi ve pansuman doğru biçimde uygulanmalı. Evet, sıkıntı yüklü bir durum var karşımızda ama hiçbir şey için geç değil. Testi paramparça olmadan, doğru adımları atmak mümkün. Elbette bu arada bir kırılmaya sebebiyet verebilecek ve fevkalade önem arz eden art arda oynanacak 3 maç var.
Milli ara sonrası Samsun ile başlayan seri, Karagümrük (D) ve Kasımpaşa ile devam edecek ki, bu bölüm gerçekten çok ama çok önemli. Teşhis belli, tedavi yöntemi de…
Devre arasına kadar Kayserispor’a şehrin desteği şart. Bununla birlikte teknik kadro, yöne timin de ev ödevleri olmalı. Tabii ki teknik kadro ve kenarda bağırıp çağırmak ve kırmızı kart görmek dışında bir icraatını görmediğimiz sportif direktörün de…
Herkes ev ödevini doğru yaparsa, devre arasına umutlu girmek mümkün olur nokta…












