Cinayeti gördüm, hatta sizde gördünüz tanıklık ettiniz. Fail; Markus Gisdol, maktul; Kayserispor’du…
Kayseri’ye gelirken, Sergen Yalçın yönetiminde son üç maçında kalesinde 6 gol gören, 2 sayı üretebilen her anlamda dip yapmış bir Beşiktaş’a karşı mücadele eden Kayserispor’un futbol aklı sınıfta kalınca, 4’lük ağır bir yenilgiye mahkûm olma durumu ortaya çıktı.
Bu bir erteleme maçıydı. Statü gereği iki takımda maçın oynanması gereken tarihten sonra kadrosuna kattığı oyunculardan mahrum kaldı. Kayserispor’da 8, Beşiktaş’ta 11 oyuncu eksikti. Moralsiz bir rakip, gelmiş Kayseri gibi bir deplasmana… Tedirginliği had safhada ama o da ne? Alman teknik adam Gisdol, 3’lü savunma ile maça başlıyor… Şimdi burada duralım, bekleyelim, tane tane anlatalım ki, birileri şuurlansın…
Yahu arkadaş, futbol bir sistemin bütünüdür… Üç gün içinde, bir sistemden, diğerine yatay geçiş yaptım deyince, kâğıt üzerinde olur ama realite bunu kaldırmaz, kabul de etmez. Kayserispor’un sorunu da işte buydu… Lig’de geride kalan 5 maçlık periyot içinde 4-2-3-1 ile mücadele eden ve bir oyun formatını oturmaya çalışan sarı-kırmızılı takıma bir baktık, Beşiktaş önünde 3-4-2-1’e evrilmiş… O zaman daha net anlatalım; 3’lü defans ile 4’lü defans sistematiği, yer yüzü ile gök yüzü kadar farklılık arz eder. Saçma sapan bir işe kalkışırsanız, futbolun doğruları bunu affetmez, nitekim affetmedi de…
İsterseniz biraz daha detaylandıralım ki, düşünceler berraklaşsın… Ders konusu gibi olacak ama olsun… 4’lü defansın merkezindeki iki stoperin birbiriyle muazzam bir uyum içinde olması gerekir. Keza sağ ve sol beklerin de 4’lü olarak bir bütün içinde hareket etmesi olmazsa olmaz koşuldur. Siz 3’lü tandem tercihlerseniz, artı olarak sağ ve sol kanat beklerini de ilave ettiğinizde karşınıza çok daha fazla uyum gerektiren 5’li bir anlayış içine girersiniz. Senkronu tutturmanız, sekansı sağlamanız gerçekten zor bir iştir. İşte Kayserispor adına üç gün içinde böyle bir değişikliğe girerseniz ağır bir karşılığı olur. Nihayetinde evinde 4 gol yiyen bir Kayserispor’un sebebi, yanlış futbol aklıdır. Şu aşağıda göreceğiniz ve Kayserispor’un yediği ilk golün en net anlatımı olan 3’lü defans fotoğrafını şuraya bırakıyorum ki, okuduğunu anlamayanlar olabilir, bakarak, görerek bir yere varsınlar diye…
Bir de maç sonrası açıklamalar var ki, eyvah eyvah dedirtecek türden. Bay Gisdol ve Başkan Nurettin Açıkalın birbirine yakın cümleler kuruyor… “11 oynayan 8 futbolcumuz statü gereği yoktu! Noksan çoktu…” Yahu beyler, sahada mücadele eden sizin transfer ettikleriniz ve altyapıdan yüz akı diye çıkan isimler değil miydi? Hepsi de bu takım için formalarını terletmiyor mu? O zaman niye kaz yavrusu muamelesi çekiyorsunuz bu çocuklara… Yarın bu maçta forma giyen isimlere çık oyna deyince, akılda bu cümleleriniz kalmayacak mı? Sizin yaptığınız bu maç sonu değerlendirmeleri, 80’li-90’lı yıllarda laf olsun diye kurulan cümlelerden ne farkı var? Evet, az süre, çok süre alan oyuncular vardır ama takım bir bütündür. Bunu bozarsanız, her şeyi bozmuş olursunuz…
Yedek oyuncular diye başlayan cümleler, gerçekten çok çirkin. Kadroda yer alan tüm oyuncular ve diğer unsurlar, takımın bir parçasıdır, şimdi bunu da anlatmamız mı gerekir bilemedim… Neyse devam edelim: Kurduğunuz 3’lü defansa bakar mısınız; Arif, Carole ve Kayra Cihan. Takımın orijinal sol beki Carole’i stoper yaparsan, sağ kenara Ramazan’ı, sol kenara Nurettin’i eklersen, hücuma giderken 3’lü kalacağım, defansta 5’li olacağım gibi bir mantıkla Beşiktaş da gelir sana cezayı böyle keser… Zira ne defansif, ne de ofansif olarak bu koşulda nefes alman mümkün değil, vesselam.
Yeri gelmişken ifade edelim… 2-3 kişi dışında 11 oyuncumuz yoktu diye ağlaşmak nedir sahi?
Sahaya çıkan diğer isimlere hakaret değil mi bu ifadeler… O zaman sayalım. Kaleci Bilal Bayazit, sağ bek Ramazan Civelek, Sol Bek L. Carole, kaptan Miguel Cardoso bir tarafa, büyük umutlarla transfer ettikleriniz; Dorukhan Toköz, I. Tuci, A. Okokpu, Gideon Jung, Abdulsamet ve Burak Kapacak neyin nesi?
Neyse bu arada Markus’a bin selam olsun…
Dönersek ilk başa, ifade ettiğim gibi futbol adına cinayete tanık etmek zorunda kaldık. Beşiktaş maçını büyük bir ders olarak alın cebinize koyun, derhal hiç beklemeden bu durumu toparlamak adına atılması gereken adımları atın, yanlıştan vaz geçin. Zararın neresinden dönerseniz, orası kârdır… Zira Gençlerbirliği maçı olumlu ya da olumsuz manada kırılmaya sebep olabilir aman ha dikkat…












