Yaşadığımız dönemde, çoğu insan için hayatta başarılı olabilmenin tek yolu iyi bir eğitim almak ve seçkin okullardan yüksek derecelerle mezun olmaktır.
Evet, diploma sahibi olmak günümüz şartlarında oldukça değerli bir kavramdır.
Aynı zamanda, diploma sahibi olmak bizlere belirli kalıplar dâhilinde iş ve farklı imkânlar sunabilir.
Fakat hayat boyu öğrenme modeli, sadece akademik yeterlilikle sınırlı değildir. Bu durum önemli bir noktadır ve günümüz dünyasında çok net bir şekilde gözlemlenebilir. Eğitimini tamamlamış, hatta çok yüksek seviyelere ulaşmış bazı insanlar, bilgilerini ve kalemlerini birer silah gibi kullanarak insanlık değerlerini köreltmiş durumdalar.
Bu kişilere şahit olduğumuzda, bir diplomanın insanı ne kadar derin bir insan yapıp yapamayacağını bir kez daha sorguluyoruz. Çünkü artık görüyoruz ki, akademik başarı ile insanlık değeri arasında doğrudan bir ilişki yok!
Zaman zaman görüyoruz, şahit oluyoruz yeterli akademik seviyesine ulaşmış ama toplum içerisinde nasıl davranacağını, nasıl bir üslupla konuşacağını bilmeyen, bir başkasının hak hukuku onun için önemli olmayan egoist insancıklar… Ve bu tarz kişiliklere denk geldikçe, insanların akademik seviyesi ile insanlık değerlerinin orantılı olmadığını bir kez daha anlıyoruz.
Yeri gelmişken, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün çok değerli sözlerinden birini paylaşmak isterim:
“Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek âlimler çıkabilir.”












