Şehrimizde bilindiği üzere Erciyes Üniversitesi, Abdullah Gül Üniversitesi, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi ve son kararname ile Erciyes Üniversitesi bölünerek Kayseri Üniversitesi kuruldu, toplamda dört üniversitemiz var. Son olarak da bunlara Sağlık Bilimlerine bağlı fakülte de eklenerek sayı 5’e çıkmıştı. Bunlardan Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, Mustafa Nevzat Özhamurkar başta olmak üzere bir avuç hayırseverin adeta tırnakları ile kazıyarak şehrimize kazandırdıkları bir esedir. Devlet üniversitelerimiz binlerce öğrenci yetiştirmiş, yetiştirmeye de devam etmektedir. Her ne kadar başta belediyelerimiz, kamu kurum ve kuruluşları her üniversitemize yardıma koşsalar da üniversitelerimizin şehre aynı ölçüde yardım ve destek gayreti görülmemektedir. Üniversitelerimiz bu şehre borçludur. Üniversitelerimizde çok önemli branşlar, hocalar bulunmakla birlikte bilim insanlarının şehre katkı yönünde hiç bir gayretlerine rastlanamamıştır. Kayseri üniversitesi rektörü Kurtuluş Bey, teknik okullara verdiği önem ile meslek yüksekokulları için çabalıyor, bu takdire şayan, örnek alınası bir gayret, o nu ayıralım. Zaman zaman bazı hocalarımızın yurt dışı konferanslara katılmak için gidiş geliş, konaklama vs bedellerini belediyelerden talep ettiklerine de şahidiz. Peki hocalarımız bu şehir için ne yaptılar?. Erciyes üniversitesi önü belediyemiz tarafından yapılan düzenleme ile trafik yoğunluğunu hafifletmeye çalışıyor. Koskoca Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültemiz var. Bu şehre kazandırılmak için hiç mi proje, öneri geliştiremezler?. Üniversitenin önüne şöyle bir kavşak projemiz var dese belediyeler boyunlarına sarılır. Kartal kavşağına çalışılsa olmaz mıydı? Şehir trafiğini rahatlatmak için bir proje çalışması yapılamaz mı? Mimarlık öğrencileri, hocaları, mezunları yeteneksiz mi?
Elbette sözümüz sadece Erciyes Üniversitemize değil, AGÜ de o kadar yabancı bilim insanı gelip görev yapıyor. Bazıları çok bilinen hocalar. Ayrıca öğretmen ve öğrencileri yurt dışına uzun soluklu staja gönderiyorlar. Bunlar bu şehir için hiç mi bir gözlem yapamaz, hiç mi bir öneride bulanamaz?. AGÜ baştan beri büyükşehir belediyemizin neredeyse himayesinde. Hiç mi karşılık verilmek istenmez?. İlahiyat fakültelerimizin seçkin bilim insanları, gelin vaazlar verin, yerel televizyonlarda programlar yapın, bu şehir ile helalleşin. O eşsiz bilgileriniz sizde kalmasın, paylaşın, anlatın doğruları bilelim. Gerek büyükşehir ve gerekse ilçe belediyelerimiz üniversitelerimizin her isteklerini fazlası ile yerine getirdiler. Her zaman her koşulda destek oldular. Ama üniversitelerimizin bu desteğe hiç mi hiç karşılıkları olmadı. Bu şehirde, şu eserin önerisini, projesini, fikrini ben verdim, öğrencilerim verdi, üniversitemiz verdi diyebileceğiniz bir şey var mı? Yok ama olmalı. Belediyeler, özellikle Büyükşehir Belediyesi ulaşımdan konaklamaya, çay, çorba kütüphaneler, çamaşır yıkama hizmeti vs.neler neler yapıyor hatırlayınız lütfen.
Ancak dışarıdan gelen öğrencilere şu soruluyor, Kayseri nasıl?. Sanki okumaya değil yerleşmeye, iş kurmaya geldiler. Hemen hepsi Kayseri çok güzel ama sosyal yaşam yok diyorlar. Sosyal yaşam ne diyen yok?. Sosyal yaşamdan kastınız nedir deseler cevapsızlığı görecekler. Sözün özü şudur, yüzlerce bilim insanı, binlerce öğrenci okutan, mezun eden üniversitelerimiz bu şehre borçludur. Fikir vererek, proje üreterek, beyin fırtınası yaparak, bildikleri bilim konusunda çalışmalar yaparak şehre katkı vermeli, şehir ile ödeşmelidir. Son derece başarılı yerel yöneticilerimiz sizlerin hazırlayacağı fikir, proje vs den çok yararlanacaklardır, lütfen sayın rektörlerimiz, bilim insanlarımızı, öğrencilerimizi bu şehir için de kafa yormaya davet edin, yönlendiriniz. Yapacağınız bu çalışmalar asla karşılıksız kalmaz, şimdiye kadar karşılıksız yapılanları göz önüne getiriniz.
Günün sözü:
Sınır koymayı öğrenelim, iyi insan olmak her şeye katlanmak anlamına gelmez..












