Hâbil ve Kâbil kıssası Kur’ân-ı Kerîm’de özlü bir şekilde nakledilirken gerek tarih ve tefsir kitaplarında, gerekse kısas-ı enbiyâ türünden eserlerde ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Bu bilgilere göre Hz. Havvâ biri kız, biri erkek olmak üzere her batında iki ve toplam yirmi batında kırk çocuk dünyaya getirmiş, sadece Hz. Şît tek doğmuştur. İlk batında doğan çocuklar Kâbil ve Aklîmâ, ikinci batında doğanlar Hâbil ve Lebûda’dır. Âdem ile Havvâ’nın çocukları birbirleriyle evlenmiştir. Ancak ikizlerin evliliği yasak olduğundan her batının erkeği bir diğer batının kızıyla evlenebiliyordu. Evlilik çağına geldiklerinde Hz. Âdem Hâbil’in ikizi Lebûda’yı Kâbil’le, Kâbil’in ikizi Aklîmâ’yı da Hâbil’le evlendirme hususunda Allah’tan emir aldı. Aklîmâ çok güzeldi. Evlilik söz konusu olunca Kâbil buna itiraz etti; kendi ikizinin diğerinden daha güzel olduğunu, öte yandan kendilerinin cennette doğduklarını söyleyerek Hâbil’in kız kardeşiyle evlenmesine karşı çıktı. Bunun üzerine Hz. Âdem Hâbil ve Kâbil’den Tanrı’ya birer kurban takdim etmelerini, hangisinin kurbanı kabul edilirse onun haklı olacağını söyledi. O dönemlerde kurbanın kabul edildiğinin alâmeti semadan inen bir ateşin takdimeyi yok etmesiydi; kabul edilmeyen takdimeyi ise yırtıcı hayvanlar yiyordu. Her iki kardeş takdimelerini bir dağın tepesine koydular. Semadan bir ateş inerek Hâbil’in takdimelerini yedi; fakat Kâbil’in takdimelerine dokunmadı. Bunun üzerine Kâbil öfkelendi ve kardeşine kin duymaya başladı. Diğer taraftan Hz. Âdem Kâbe’yi ziyaret için Mekke’ye gitmeyi düşünüyordu. Yola çıkmadan önce oğlu Hâbil’i (veya çocuklarını) semanın, yerin ve dağların himayesine bırakmak istedi; fakat onlar kabul etmediler. Bunun üzerine Hâbil’in korunmasını Kâbil’den isteyince o bunu kabul etti. Bu rivayeti nakledenler, “Biz emaneti göklere, yere ve dağlara arzettik; onu yüklenmekten kaçındılar, sorumluluğundan korktular; fakat onu insan yüklendi; çünkü o çok zalim, çok cahildir” (el-Ahzâb 33/72) meâlindeki âyetten maksadın bu hadise, emaneti yüklenen insanın ise Kâbil olduğunu söylerler.
Hz. Âdem gidince Kâbil Hâbil’e, “Seni öldüreceğim, çünkü Allah senin kurbanını kabul etti, benimkini kabul etmedi; üstelik sen benim güzel ikizimle de evleneceksin” dedi.Kâbil onu aramaya koyuldu. Nihayet bir gün Hâbil uyurken Kâbil onu buldu ve bir taşla başına vurarak yirmi yaşındaki kardeşini öldürdü. Ayrıca Kâbil, kardeşi ilk öldürülen insan olduğu için cesedi ne yapacağını bilemez; onu yırtıcı hayvanlardan korumak için bir torba içine koyarak bir yıl boyunca taşır. Sonunda Allah iki karga gönderir. Birbirine hücum eden iki kargadan biri diğerini öldürür ve toprağa gömer. Bunu gören Kâbil, “Yazık bana, şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini bile gömemedim!” der..Bu kainatta işlenen ilk cinayettir...
Günün sözü ;
Dostlarını iyi seç, dostların düşmanlarından daha çok acı verebilir....