Bellona Kayserispor’da Sergej Jakirovic ile başlayan bahar havası tüm camianın içini ısıtmaya devam ediyor. Kolay değil göreve gelmesi ile çıktığı 10 maçta 20 puan toplayarak maç başına 2 puan ortalaması yakaladı.
Bu durum takımın ligde kalması için yeterli mi derseniz verilecek en uygun cevap elbette, “Daha bir şey bitmedi. Rehavete kapılmaya gerek yok. Matematiksel olarak ligde kalana kadar devam” olacaktır.
Evet, ligde kalma hattına baktığımızda avantajlı bir konumdayız. Puan olarak rakiplerimizden öndeyiz. Bazı ciddi rakiplerimizin bir maçı fazla üstelik. Ama diyorum ya tüm bunlar matematiksel olarak ligde kalmamızı sağlamıyor.
Ligde kalan 7 maçımız var ve alınması muhtemel 21 puan orta yerde duruyor. Bu her takım için aynı...
Yani tüm dengeleri değiştirebilecek bir puan sayısından söz ediyoruz. Bu nedenle Kayserispor’un rehavete kapılmadan alabildiği kadar puan almaya odaklanması gerekiyor.
Bu hafta hepinizin malumu rakibimiz deplasmanda Fenerbahçe ama bizden çok İstanbul takımları bu maça önem veriyor. Şampiyonluk yarışı içerisindeki takımların sadece kendi hesapları için temsilcimize mesnetsiz yakıştırmalarda bulunuyor.
Bellona Kayserispor’da bazı oyuncuların Fenerbahçe maçı öncesinde sarı kart görerek bilerek ceza aldığı yönünde deli saçması paylaşımlar yapılıyor. Kardeşim, ‘Kasap et derdinde, koyun can derdinde.” Biz kendi işimize bakıyoruz, kendi canımızın derdindeyiz.
Kimin ne yaptığı zerre kadar umurumuzda değil. Biz Fenerbahçe maçını da kazanmaya çıkacağız ki eksikler canımızı yakacak elbette. Ama Fenerbahçe’den alınacak her puan altın değerindeyken neden böyle bir olay gündeme getirilir anlamakta zorluk çekiyorum.
Biz kendi işimize bakacağız. Ligde kalarak başarılması güç bir işi başaracağız ve Kayserispor’un büyüklüğünü bir kez daha tescilleyeceğiz.
Bunun dışında şampiyonluk yarışıymış, Avrupa yarışıymış bizi ilgilendirmez.
Bunu da herkes böyle bilsin.