Aşağıdaki Haber 11 ekim 2019 tarihinde yayınlanmıştı. O gün Türkiye’nin en büyük deprem tatbikatı gerçekleştirilmişti.
Bu tatbikatın ili, ilçesi ,depremin büyüklüğü, Depremin meydana geldiği saat ve etkilenen iller senaryo gereği canlanlandırılarak yapılmıştı.
Ben haberi arşivden çıkarınca çok şaşırdım.
Bir tatbikat senaryosu yaklaşık dört yıl önce ancak bu kadar simüle edilebilir.
O tarihte yapılan tatbikat ve detayları aynen şöyle:
“Kahramanmaraş 2019 Ulusal TAMP Tatbikatı Gerçekleştirildi
11.10. 2019
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatlarıyla start alan ve eş zamanlı olarak Ankara’daki AFAD Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezinden takip edilen Türkiye’nin en büyük deprem tatbikatında senaryo gereği kentte meydana gelen 7,5 büyüklüğündeki depremde, okullar boşaltıldı, enkaz altında kalan vatandaşlar kurtarıldı.
Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında, 9-10-11 Ekim 2019 tarihlerinde Kahramanmaraş merkezli gerçek zamanlı ulusal deprem tatbikatı gerçekleştirildi.
Tatbikat Doğu Anadolu Fay Hattındaki Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 9 Ekim 2019 saat 13:22’de meydana gelen 7,5 şiddetindeki deprem senaryosu üzerine toplam 1413 personel, 1 helikopter, 271 araç, 1 arama ve kurtarma köpeğinin katılımıyla icra edildi.
Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Malatya depremden en çok etkilenen iller olarak ulusal seviyede, Kilis, Osmaniye ve Şanlıurfa az etkilenen iller olarak il seviyesinde tatbikatta yer aldı. Bu iller dışındaki 19 il ise birinci ve ikinci derece destek iller ile ulusal seviyede yardım eden iller olarak tatbikata katıldı.
Tatbikatı bizzat yöneten Bakan Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı’nın telsiz sistemi JEMUS üzerinden iletişim kurduğu Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan'dan depremin bölgedeki etkileri ve yürütülen çalışmalarla ilgili ayrıntılı bilgi aldı.
Ayrıca tatbikata katılan tüm hizmet gruplarından, depreme ilişkin edindikleri ilk bilgileri paylaşmalarını istedi.
Afet Yönetim ve Karar Destek Sistemi’nde (AYDES) toplanan tüm bilgiler, AFAD Başkanlığı Afet ve Acil Durum Merkezi’ndeki ekranlardan takip edildi.
Helikopter ve insanlı keşif uçakları ile bölgenin durumuna ilişkin havadan elde edilen görüntüler de merkeze aktarıldı.”
Tatbikat kapsamında, GSM operatörlerinden, vatandaşlara sabit hatlar üzerinden yapacakları görüşmelerin 10-15 saniyeden fazla sürmemesi, iletişim kurmak için internet hatlarını ve kısa mesajı tercih etmeleri yönünde uyarı mesajı göndermeleri istenildi.
3 gün süren ve 26 ilin katılımıyla gerçekleşen tatbikat illerde ve bakanlıkta yapılan değerlendirme toplantısı ile sona erdi.”
Bu nokta sözün bittiği yer. İlaveye gerek yok.
DEPREM VE DAYANIKLI BİNALAR
Deprem gerçeğini göz önünde bulundurarak yapılar inşa etmek gerekiyor.
Tip proje her yere aynı şekilde uygulanamaz.
İklim şartlarına göre farklılık göstermelidir. Zeminin durumuna ve fay hatlarının hareketlerine karşı refleksleri değerlendirilmelidir.
Çok katlı yapıların, jeolojik statik ve mimari etütleri özenle yapılmalı, altyapısı en ince ayrıntısına kadar incelenmelidir.
Burada sadece binaların görsel tasarımlarına ve yaşam alanlarına bakmak yeterli değildir.Asıl olan güvenliktir.
Makyaj insanlardaki gibi bir şeyi güzel gösterir fakat sağlıklı değilse yanıltıcı olabilir.
Önce sağlık sonra estetik.
Binalarda önce güvenlik sonra görsellik.
Pazarlama unsurlarında ülkemizde sık yaşansada deprem riskine göre bine tercihi çok yapılmıyor.
“Deprem yönetmeliğine göre inşa edilmiştir” diye yazıyor. Ancak “cennetten bir köşe , Deprem yönetmeliğine uygundur” yazan site Hatay’da yerle bir oldu.
İzmitte TOKİ nin ilk yaptırdığı depreme dayanıklı siteler vardı. Fakat ses yalıtımı gibi diğer unsurlar yeterince özenli olmayınca ilgi görmemişti. Taki büyük depreme kadar.
Bilindiği gibi İzmit ve civarında büyük yıkım olurken O konutlardan tuğla düşmedi.
Depremden sonra Yahya Kaptan isimli sitede ev kalmadı.
İlk kattakinin zili çalınsa 3. kattaki kapıyı açıyor olmasına rağmen.
Güvenli testten geçince diğer unsurlar geri planda kalıyor.
Ne zamana kadar?
İşte balık hafıza yine karımızı çıkıyor. Çok uzun olmayan bir süre sonra yine eskiye dönülmüş siteden ayrılmalar başlamış.
Niye hem güvenlik hem estetik hem fonksiyonellik hem ergonomi bir arada olmaz?
Altyapı gözükmüyor.Depreme dayanıklı olması için yapılan maliyet dışardan gözükmüyor.
Kimse ev alırken yanında bir jeolog, bir mühendis ile gelip deprem analizi yapacak hali yok. Görsele, odalara ve mimari güzelliğe bakıyor.
Kaliteye bakarkende malzeme kalitesine bakanlarda oluyor. Tam tersi fazla olmasada kılı kırk yaran da çıkıyor.
Artan maliyetler , fazlalaşan rekabet, güvenliğin en önde olması gerçeğini ötelememelidir.
Kentsel dönüşümün önündeki engeller hızla kaldırılmalı ve dönüşecek binalardan daha fazla pay alma beklentisi ile hareket edenlere karşı yasal müeyyide getirilmelidir.
SÖZÜN ÖZÜ
“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”
Mehmet Akif Ersoy