Kayseri’de yaşayan Hasan Canlıalp, ara verdiği liseyi 50 yıl sonra bitirerek, 72 yaşında Yükseköğrenim Kurumları Sınavı’na (YKS) girdi.
72 yaşındaki Canlıalp, ilkokulun ardından ortaokulu akşam okullarında bitirdi. Daha sonra yine akşam okullarında lise öğrenimine başlayan Canlıalp, evlilik ve askerliğinden dolayı liseye ara verdi. Askerden döndüğünde çalıştığı ve ev geçindirdiği için okumaya fırsat bulamayan Hasan Canlıalp, yarım kalan lise hayatını 50 yıl sonra bitirerek okuma isteğinin heyecanıyla YKS’ye girdi.
Hem iş hem de okulunu bir arada götürdüğünü ve ortaokulu da 3. olarak bitirdiğini söyleyen Hasan Canlıalp, “Üniversite heyecanı şöyle ortaya çıktı; benim temelden okuma merakım var. İlkokulu 7 senede bitirdim. Ondan sonra sanat okuluna başladım. Daha sonra da oradan vazgeçerek babamın yanında sebze meyve satmaya başladım. Ben daha sonra bir dişçinin yanında işe başladım ve işimi severek yapmaya başladım. Daha sonra akşam ortaokulu açıldı. İş yerimden müsaade istedim onlar da tamam dediler. Normal işlerine devam et akşam da git okuluna dediler ve ben de akşam ortaokuluna başladım. Hem okula devam ediyordum hem de sonrasında işlerim varsa onları hallediyordum. İş yerim de memnundu ben de memnundum durumdan ve 3. olarak akşam ortaokulunu bitirdim. Dönem içinde başarısızlıklarım oluyordu ama ben dönem sonunda yapılan sınavlarda başarıyla hallediyordum çünkü hangi işe koşacağımı bilmiyordum. Hem iş hem okul derken yaz döneminde düzenlenen sınavlardan başarılı olarak sınıflarımı geçtim” dedi.
“Liseyi bıraktığım ve başladığım aralıkta 50 yıl geçti”
Canlıalp, evlendikten sonra okumak için fırsat bulamadığını ve liseyi bıraktığı ile başladığı zaman arasında 50 yıl geçtiğini söyleyerek, “Orada okumuş insanların içinde olunca devam edeceğim diyordum okuluma. O merakla devam edeceğim derken okul bitti ve akşam lisesine başladım. Yine aynı şekilde işime ve okuluma devam ederken lisenin ortasında evlendim. Evlenip hayata atıldıktan sonra öylelikle okul yarım kaldı. Tecilimi hemen bozduktan sonra askere gideceğim dedim. Beni her işe verdiler ama baktım yapamıyorum, adamlar beni el üstünde gezdirdi ama ben yapamadım çünkü o işe alışmamışım ama masa başındaki insanların çalışmasına bakarak dedim ki benim okumam lazım, benim yine devam etmem lazım dedim. Askerlik dönüşü ilk işim işe başlamak oldu ve dişçilik mesleğime devam ettim. Hep gözümün önünde okumak var ama zaman bulamıyordum. Ondan sonra da okulum yarım kalmıştı. Çocuklar da sınava gidiyor geliyor deyince ben de bu yarım kalanı tamamlayayım dedim. Liseyi bırakıp tekrar niyetlenmem arasında 50 yıl geçti ve diplomayı aldım. Diplomayı aldıktan sonra sınava müracaat ettik ama müracaatlar kapanıyor dediler ama şansımızdan 1 hafta 15 gün daha uzatılınca bu arada ben kayıt oldum. Torunlarım kayıt yaptırdılar” ifadelerini kullandı.
Hasan Canlıalp, gençlerin de kendisi gibi zamana ihtiyaçları olduğunu ve acele etmemeleri gerektiğini söyleyerek, “Hedefim ne olacaksam da tahsilli ve eğitimli insan olarak yapmak. Ben bunu istiyorum. Benim gençlere özellikle tavsiyem hayal güçleri güzel olsun, olmayacak hayalleri yapmasınlar. Bir şeye ulaşabilmek için zamana ihtiyaçları olduğunu bilsinler. Zaman lazım. Bugün ben okulu bırakıp da 50 yıl sonra başladıysam bunu zamana borçluyuz. Ben yapabileceğim, gücümün yetebileceği bir meslek seçiyorum” dedi.
72 yaşındaki Canlıalp, ilkokulun ardından ortaokulu akşam okullarında bitirdi. Daha sonra yine akşam okullarında lise öğrenimine başlayan Canlıalp, evlilik ve askerliğinden dolayı liseye ara verdi. Askerden döndüğünde çalıştığı ve ev geçindirdiği için okumaya fırsat bulamayan Hasan Canlıalp, yarım kalan lise hayatını 50 yıl sonra bitirerek okuma isteğinin heyecanıyla YKS’ye girdi.
Hem iş hem de okulunu bir arada götürdüğünü ve ortaokulu da 3. olarak bitirdiğini söyleyen Hasan Canlıalp, “Üniversite heyecanı şöyle ortaya çıktı; benim temelden okuma merakım var. İlkokulu 7 senede bitirdim. Ondan sonra sanat okuluna başladım. Daha sonra da oradan vazgeçerek babamın yanında sebze meyve satmaya başladım. Ben daha sonra bir dişçinin yanında işe başladım ve işimi severek yapmaya başladım. Daha sonra akşam ortaokulu açıldı. İş yerimden müsaade istedim onlar da tamam dediler. Normal işlerine devam et akşam da git okuluna dediler ve ben de akşam ortaokuluna başladım. Hem okula devam ediyordum hem de sonrasında işlerim varsa onları hallediyordum. İş yerim de memnundu ben de memnundum durumdan ve 3. olarak akşam ortaokulunu bitirdim. Dönem içinde başarısızlıklarım oluyordu ama ben dönem sonunda yapılan sınavlarda başarıyla hallediyordum çünkü hangi işe koşacağımı bilmiyordum. Hem iş hem okul derken yaz döneminde düzenlenen sınavlardan başarılı olarak sınıflarımı geçtim” dedi.
“Liseyi bıraktığım ve başladığım aralıkta 50 yıl geçti”
Canlıalp, evlendikten sonra okumak için fırsat bulamadığını ve liseyi bıraktığı ile başladığı zaman arasında 50 yıl geçtiğini söyleyerek, “Orada okumuş insanların içinde olunca devam edeceğim diyordum okuluma. O merakla devam edeceğim derken okul bitti ve akşam lisesine başladım. Yine aynı şekilde işime ve okuluma devam ederken lisenin ortasında evlendim. Evlenip hayata atıldıktan sonra öylelikle okul yarım kaldı. Tecilimi hemen bozduktan sonra askere gideceğim dedim. Beni her işe verdiler ama baktım yapamıyorum, adamlar beni el üstünde gezdirdi ama ben yapamadım çünkü o işe alışmamışım ama masa başındaki insanların çalışmasına bakarak dedim ki benim okumam lazım, benim yine devam etmem lazım dedim. Askerlik dönüşü ilk işim işe başlamak oldu ve dişçilik mesleğime devam ettim. Hep gözümün önünde okumak var ama zaman bulamıyordum. Ondan sonra da okulum yarım kalmıştı. Çocuklar da sınava gidiyor geliyor deyince ben de bu yarım kalanı tamamlayayım dedim. Liseyi bırakıp tekrar niyetlenmem arasında 50 yıl geçti ve diplomayı aldım. Diplomayı aldıktan sonra sınava müracaat ettik ama müracaatlar kapanıyor dediler ama şansımızdan 1 hafta 15 gün daha uzatılınca bu arada ben kayıt oldum. Torunlarım kayıt yaptırdılar” ifadelerini kullandı.
Hasan Canlıalp, gençlerin de kendisi gibi zamana ihtiyaçları olduğunu ve acele etmemeleri gerektiğini söyleyerek, “Hedefim ne olacaksam da tahsilli ve eğitimli insan olarak yapmak. Ben bunu istiyorum. Benim gençlere özellikle tavsiyem hayal güçleri güzel olsun, olmayacak hayalleri yapmasınlar. Bir şeye ulaşabilmek için zamana ihtiyaçları olduğunu bilsinler. Zaman lazım. Bugün ben okulu bırakıp da 50 yıl sonra başladıysam bunu zamana borçluyuz. Ben yapabileceğim, gücümün yetebileceği bir meslek seçiyorum” dedi.